2
yaşında bireyselleşmeye başlayan çocuk için kendini tam olarak ifade edebilme
becerisi zamanla oturur.Özellikle 2.5
yaşlarında başlayan;3-6 yaşları arasında artış gösteren inatçılık çocuğun
ebeveynlerine karşı ‘ben de varım’ ‘benim de
isteklerim var’ demesidir.
Küçük
çocuklar için duygular oldukça şiddetli ve kontrolsüz açığa çıkar.Tam olarak kontrol
edilemediğinde inatçılık
öfke nöbetine dönüşebilir.Kriz bir başladımı da sakinleşmesi çok uzun zaman
alabilir.
Özellikle
hayal kırıklığı gibi bazı zor duygular öfke nöbetlerini tetikleyebilir.Sürekli ve
şiddetli bir biçimde
sinirliliği,tutturma krizi olan çocukların öncelikle bir çocuk psikiyatri uzmanı
tarafından değerlendirilmesinde fayda
var.Çünkü dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu,karşıt olma karşı gelme
bozukluğu ,bilişsel gelişim geriliği,demir
eksikliği,gıda alerjisi vb. tıbbi durumlar ve psikopatolojiler gibi pek çok neden bu
duruma yol açabilir.Muayene sonrası
doktorunuz tarafından bu durumlar dışlandıysa bazı tutum önerilerinden fayda
görebilirsiniz:
En
önemlisi ebeveynlerin kendi duyguları ile yüzleşmesi ve bu durumla erişkin
kişinin nasıl baş ettiğidir.Anne ya da
babanın kendi duygu durumunun stabil olmaması çocuğun öz denetimini olumsuz
etkiler.
Çocuğun
dikkat ve iletişim becerilerinin uygun olmadığı uzun açıklamalar yapmak çocuğun iş
birliği yapmasını olumsuz
etkiler,kısa ve net açıklamalar yapalım.
Yargılama,akıl yürütme becerileri yeni geliştiği için mantık yoluyla ikna etme zor
olacaktır.Mantıklı uzun açıklamalar
yerine bazen sadece onu engellmeye çalışmadan sakince bir yaklaşım daha çok işe
yarar.
Çocuğun
varlığının kabullenilmesi,aktif dinlenmesi,çocukla birebir tartışmaya
girilmemesi önemli.
Bazen sadece görmezden gelmek, ilgiyi başka yere çekmek yeterli olacaktır.